ALBİNA SES IŞIK SİSTEMLERİ

ALBİNA SES IŞIK GÖRÜNTÜ SİSTEMLERİ

FREKANS 0 yorum



SubBass :16Hz.-60Hz. : Duyulmaktan çok hissedilir.
Bu aralığın fazla açılması uğultuya neden olur.Bass: (60Hz-250Hz) Ritm partisinin frekanslarını içerir.
LowMid : (250Hz-2000Hz) Orta sol kısım. Çalgının ilk doğuşkanlarının bulunduğu alan Uzun süre dinlemesi kulak rahatsızlığına neden olur.
500-1000Hz Kornamsı – 1000-2000Hz Teneke gibi şeklinde tanımlanabilir.
High Mid :
(2000Hz-4000Hz) Çok açıldığında bazı harflerin algılanmamasına neden olur. Enstrumanlar üzerinde 3000Hz düşürülüp vokalde açılırsa çalgı ve vokalin karışmasını engeller.
Presence : (4000Hz-6000Hz) Enstrumanların parlak olmasını sağlar.
Fazla açılması yakın duyulmasını sağlar 5000Hz sesin daha uzakta ve şeffaf duyulmasını sağlar.
Brilliance (6000Hz-16Khz) Seslerin parlaklık bölgesi.
Çok açılması tizlerde patlamalara neden olur

MİX NOTLARINDAN KISA KISA 0 yorum



Mixlenecek çalışmada 2 hoparlör arsındaki sanal dünyanın 3 boyutu olmalıdır.

 {Genişlik – PANAROMA} – [Frekans –YÜKSEKLİK] – [Volume – DERİNLİK]

 İyi Bir mixin 6 bileşeninden söz edilir.
  1. Balance (Denge) – Seslerin birbirine olan volüm ilişkisi
  2. Frekans Aralığı – Yüksekliği kullanmak- Spektrumda boş alan kalmaması
  3. PANAROMA – Müzikal elementi sağ veya sol olarak yerleştirmek
  4. BOYUT : Efektler – Sanal bir akustik ortam yaratmak için olduğundan daha hacimli duyurmak için-ilginçlik katmak daha uzakta duyurmak için Reverb kullanılabilir.
  5. DİNAMİK: Herhangi bir enstrüman için belli yerlerde değişiklik yapılması (Reverb)
  6. İLGİ: Dinleyicinin ilgisini çekmek

İlk 4 madde genellikle tüm müziklerde diğerleri ise daha çok güncel müziklerde kullanılır.
ENSTRUMAN KAVGASI: İki enstrümanın aynı frekans aralığında benzer şeyler aynı anda çalması
Bunu önlemek için aranjeyi değiştirin ya da parçayı yeniden kaydedin

İYİ BİR ARANJE İÇİN:
KURULUŞ: Müzik neyin üzerine kurulu – çoğunlukla bas ve davuldur. Ancak aynı ritmik yapıda çalan başka enstrümanlarda kuruluşu belirler

PAD: Uzun ve tınlayan sesler.
RİTM: Kuruluşa kontra çalan her enstrüman ritmik elementtir.
LEAD: Solo- Genellikle solist ya da solo çalan her çalgı
FILLS: Boşlukları dolduran çalgılar.
Mixe genellikle bass ve davul ile başlanabilir ancak solistle de başlanır önemli olan vokalin hep ön planda olmasıdır.

Seviye ayarlama yöntemleri

VUmeter: İnsan kulağı gibi duyar ani hareket yapmaz

Peak Meter: Ani hareketler yapar

En önemlisi KULAK tır

PANAROMA: Parçaya hareket kazandırır. Müziğin daha geniş duyulmasını sağlar. Sesleri farklı hoparlörlere taşımak, faz farkından kaynaklanan bozulmaları önlemek için

HAYALET MERKEZ: Stereo sistemlerde 2 hoparlör arasında 3. bir hoparlör varmış gibi duyulması. Bu durum dinleyicinin konumuna göre değişir.

PSUEDO STEREO (SAHTE STEREO) Normalde elektrogitar mono çıkışlıdır. Efekt Processorleri ise sağ ve sol olarak stereodur. Orijinal sinyali sağ hop. e efektli sinyali sol hop. e verirsek bu etkiyi yaratabiliriz. 2 sinyal arasında bazı kaydırmalar yapılarak ses renklenir ve canlılık oluşur.

EXCITER: Faz farkı yaratarak sesleri kabinin dışındaymış gibi duyurur.

EQ : ( Eşitleyici ) Birden fazla filtrenin bir araya gelmesiyle oluşur. Grafik-parametrik-shelving

EQ in 3 amacı: 1- Çalgının ifadeli olması için 2- Bir enstrümanı olduğundan büyük göstermek için



 3- Çakışan frekansları birbirinden ayırarak mixin tüm elemanlarını bir araya getirmek.
  1. SubBass: 16Hz.-60Hz. : Duyulmaktan çok hissedilir. Bu aralığın fazla açılması uğultuya neden olur
  2. Bass: (60Hz-250Hz) Ritm partisinin frekanslarını içerir
  3. LowMid (250Hz-2000Hz) Orta sol kısım. Çalgının ilk doğuşkanlarının bulunduğu alan. Uzun süre dinlemesi kulak rahatsızlığına neden olur. 500-1000Hz Kornamsı – 1000-2000Hz Teneke
  4. High Mid : (2000Hz-4000Hz) Çok açıldığında bazı harflerin algılanmamasına neden olur. Enstrümanlar üzerinde 3000Hz düşürülüp vokalde açılırsa çalgı ve vokalin karışmasını engeller
  5. Presence (4000Hz-6000Hz) Enstrümanların parlak olmasını sağlar. Fazla açılması yakın duyulmasını sağlar 5000Hz sesin daha uzakta ve şeffaf duyulmasını sağlar
  6. Brilliance (6000Hz-16Khz) Seslerin parlaklık bölgesi. Çok açılması tizlerde patlamalara neden olur..

GATE VE EXPENDER NEDİR ? NE İŞE YARAR? 0 yorum



Gate : Level belirlenen eşik değerinin altına düşerse, yine alette belirlediğin şekilde sesi kısar. Expander ise level

belirlediğin eşik değerini geçtiğinde belirlediğin orana göre gain ekler. Örneğin verilen oran (ratio ) 0,5:1 ise, belirlenen eşiği (thresold) geçen her 0,5db, 1db olarak duyulur. Örnek olarak 6db geçmiş ise 12db’e yükselir. Compressor’un tam tersi gibi.
Compressor audio sinyalin dynamic range`ini azaltırken, expander dynamis range`i genişletir. Yani belirledigimiz treshold`dan düşük olan bölgeleri daha da kısar, böylece audio sinyalimizdeki en yüksek ve en alçak bölgeler arasındaki fark artmış olur. Expander-Gate ‘ in Compressor`den farkını şöyle de anlatabiliriz: Compressor sinyal treshold`un üzerine çıktığında calışırken, expander/gate ise sinyal belirlenen treshold`un altına indiğinde devreye girer. Yani bir anlamda expander/gate`in ne zaman çalışmayacağını belirlemek önemlidir. Bu şekilde düşününce attack/release kavramlari daha iyi anlasilabilir belki: attack çalışma durumundan çalışmama durumuna geçme süresi iken, release çalışmama durumundan çalışma durumuna geçme zamanıdır

FEEDBACK 0 yorum

Feedback: Turkce pek manidar bir karsiligi olmasa da (unutmadan burada anlatmakta oldugum PA sistemlerde ki feedback) 'geri besleme' demektir. Fakat bu isle profesyonel olarak ugrasanlar arsinda 'otmek' diye bahsedilir.

Simdi ses sistemi nasil oter ona bakalim; Sizin de bildiginiz gibi, basit bir canli ses sitemi; mikrofon, preamplifier (ya da mixer), amplifier, hoparlor seklinde bir baglanti sekliyle kurulur. Tabii ki mikrofonumuzu dinamik tip mikrofon olarak secmeliyizdir ki biraz sonra tam olarak aciklayacagim feedback'e bastan zemin hazirlamayalim.
Ses sistemini calistirdigimizda preampliferdan ( ya da mixerden) gain'i (kazanci) Orta degerlere kadar acariz (daha dogrusu konusmacinin sesini clip degerlerine vardirmayacak kadar acariz) ortamin ihtiyaci kadar sesi de master volume kontrolden ayarlayarak veririz. Normal kosullarda konusmaci (ya da sarkici) da belli bir bilgi duzeyindeyse sistemi otturmeden program guzel bir sekilde devam eder. Buraya kadar hersey guzel.
Eger ki sistem de konusan ( ya da sarki soyleyen) bilgisizse ve/vaya ucuz bir mikrofon kullaniyorsak ve/veya ucuz bir hoparlor kullaniyorsak ve/veya kapali bir mekanda isek ve/veya acik havada iken ruzgar cikmissa ve/veya hoparlorler mikrofonu direkt olarak goruyorsa ve/veya sistemde compressor gibi yardimci bir cihaz kullanmiyorsak vede konusmaci (sarkici) sesini aniden yukseltecek olursa ses otebilir (feedback olusabilir). Bahsettiklerimden biri veya birkaci bazende hepsine yakini bir anda karsiniza cikabilir (DEHSET ANI). Siz de birden bire ne olduda guzelim 120 dB ses firlatan sistemim bulbul gibi otmeye basladi der. kalp spazmi ile beraber derin endiselere dalarsiniz.
Aslinda olan cok basit bir akustik (istenmeyen) olusumdur. Mikrofona gelen frekanslar arasinda bir frekans ozellikle digerlerinden daha yuksektir (genel de bu 'mid' dedigimiz bandda -1kHz. ile 4.5 kHz. arasinda- gerceklesir) mikrofonla olusan bu 'peak' frekans preamplifier ve amplifier ile katlanarak hoparlore verilir. Hoparlorden cikan ses tekrar mikrofona girer. Bu sefer bahsettigimiz frekans daha da kuvvetlenerek sistemde islenir ve hoparlorden gonderilir. Bu bahsettigim dongu milisaniyeler icinde korkunc degerlere ulasir. Nihayetinde sistemin ulasabilecegi en ust kuvvetlere bir an da cikar. Bu sirada siz kulak parcalayan (daha dogrusu genelde hoparlor parcalayan) bir dehset sesine maruz kalirsiniz. Dedigim gibi genelde 'mid' bandda gerceklestiginden bir islik sesini andiran bir ciglik olusur. Sistemi kullanan kisi bilgili ise sesi el cabuklugu ile kisarak sisteme bir zarar gelmesini onlemeye calisir. Bununla beraber, bu yapilabilecek en ilkel feedback onleme yontemidir. Bunun cok daha teknik yontemleri vardir. Merak eden olursa detayli olarak aciklayabilirim.
Bir dip not olarak da sunu belirtmeden gecmiyeyim. Sistem sadece tonmaister tarafindan yonlendirilmez. Ayni zamanda konusmaci (sarkici) da sistemi kontrol edebilir. tabii bu da tecrube ve bilgi gerektirir. Eger konusmaci (sarkici) bilgili bir kisi ise feedback aninda elindeki mikrofonun basini sahne zeminine cevirecek olursa, feedback aninda kesilir. Fakat siz gelin de boyle bilgili bir konusmaci (sarkiciyi) gunumuzde bulun.

EFFECT İLE İLGİLİ TERİMLER 0 yorum

REVERB PROCCESSOR bir effect processor dür.yolladığın sese reverb vermek için kullanılır.

reverb de birçeşit yankı gibi anlatılabilir.mesela fayans kaplı bir tuvalette el çırp veya kesik kesik aaa şeklinde bağır, ses bir anda susmaz,arkadan reverb de duyarsın.kullandığın sese reverb processor aracılığıyla değişik ambians effectleri veya daha doğal duyulmasını sağlayan hafif bir reverb ayarlayabilirsin.
genelde birçok effecti aynı anda yapan cihazlarda bulunur,daha doğrusu öylesini almak daha karlıdır.plug-in olarak da genelde en çok cpu yiyen effectlerden biridir.
kullanmak için effect cihazını mixere veya ses kaynağına bağlaman gerekir.mixere bağlarsan daha iyi ve kullanışlı olur çünkü aynı effecti aynı anda birçok kanalda da kullanabilirsin.
bağlantı:
mixer effect send -------> reverb input

mixer effect return <----------- reverb output

SSESİN ÖZELLİKLERİ 0 yorum

Sesin özellikleri 3 temele dayanır;

Sesin Yüksekliği (Pes sesler & Tiz Sesler);
      Sesin tiz veya pes oluşunu belirlemek için sesin frekansları kullanılır.Bunun hesaplanması için sesin saniyedeki frekansı bulunur.Frekanslar yükseldikçe ses incelir alçaldıkça ses kalınlaşır.Kadın seslerinin frekansı erkek seslerine göre daha yüksektir.Bu durumda kadın sesinin daha ince olduğu ortaya çıkmaktadır.
İnsan kulağının işitebildiği sesler 20 ile 20.000 frekans arasındaki seslerdir.Müzik için ise kullanılan ses frekans aralıkları 27,5 ile 4186 frekans aralığıdır.
Sesin Gürlüğü (Desibel Oranı)
Sesin gürlüğü titreşim genişliğine bağlıdır,titreşim genişliğine göre,suya düşen bir damla nasıl dar bir desibel yaratıyorsa,makinalı tüfek sesi o oranda geniş bir desibel yaratır.
Bazı sesler o kadar yüksektir ki bunlar kulakları incitebilir.Ses dalgalarının genliği arttıkça,sesin yüksekliği artar.Ses şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür.Örnek olarak kulakta bir rahatsızlık yapan sesin şiddeti 120 dB 'dir.
Hemen hemen duyulamayacak bir sesin şiddeti ise 0 dB 'dir.Frekansı 30 Hz 'den az ve 15.000 Hz'den fazla olan seslerin duyulması sesin şiddeti ve yüksekliğine bağlıdır.
Sesin Niteliği (Sesin Rengi):
Çocukluğunuzda annanenizin evinde kaldığınızı hayal edin ve bahçedeki kümeste 4 çeşit horoz olduğunu.Bu horozlardan biri çok değişik ötüyor olmalı ki siz o her öttüğünde o horozun öttüğünü anlayabiliyorsunuz.İşte bu olay o horozun sesinin niteliğine bağlıdır.
Sesin niteliği neden var olan bir şeydir? Çünkü her ana sesin ardından bıraktığı doğuşkan sesleri vardır,bu doğuşkanlar ana sesin karakterini belirlerler.Bu doğuşkan seslere armonikler denir.
Bu doğuşkan sesler ana sesle uyum içerisindedirler,bu güzellik sesin rengini belirler.Örneğin, bir çocuk sesinin tınısı genelde bir yetişkinin sesinin tınısından daha büyüktür. Müzik ölçeğinde herbir nota farklı bir tınıya sahiptir. Sesin tınısı da yine frekansa bağlı bir özelliktir. Yüksek tınılı seslerin frekansı da büyüktür.Örneğin,bir piyano ile keman aynı notayı çaldıklarında kulağımızda uyandırdıkları duygular farklıdır.Bunu keman ile piyanonun verdiği seslerin tınıları farklıdır şeklinde ifade ederiz.Sesin tınısı,ses kaynağının yapısını belirleyen bir özelliktir.
Doğada birden çok ses beraber bir uyum içerisindedir,bir bahar sabahı bahçenizde kıpırdıyan dallarla ispinoz kuşunun ötüşü,içinizde güzel duygular uyandırır,buda sesin birleşip insan piskolojisine uyguladığı etkileri apaçık göstermektedir.Doğanın sesleri aynı bir orkestra etkisi uyandırmaktadır.