FREKANS 0 yorum
SubBass :16Hz.-60Hz. : Duyulmaktan çok hissedilir.
Bu aralığın fazla açılması uğultuya neden olur.Bass: (60Hz-250Hz) Ritm partisinin frekanslarını içerir.
LowMid : (250Hz-2000Hz) Orta sol kısım. Çalgının ilk doğuşkanlarının bulunduğu alan Uzun süre dinlemesi kulak rahatsızlığına neden olur.
500-1000Hz Kornamsı – 1000-2000Hz Teneke gibi şeklinde tanımlanabilir.
High Mid : (2000Hz-4000Hz) Çok açıldığında bazı harflerin algılanmamasına neden olur. Enstrumanlar üzerinde 3000Hz düşürülüp vokalde açılırsa çalgı ve vokalin karışmasını engeller.
Presence : (4000Hz-6000Hz) Enstrumanların parlak olmasını sağlar.
Fazla açılması yakın duyulmasını sağlar 5000Hz sesin daha uzakta ve şeffaf duyulmasını sağlar.
Brilliance (6000Hz-16Khz) Seslerin parlaklık bölgesi.
Çok açılması tizlerde patlamalara neden olur
MİX NOTLARINDAN KISA KISA 0 yorum
Mixlenecek çalışmada 2 hoparlör arsındaki sanal dünyanın 3 boyutu olmalıdır.
- Balance (Denge) – Seslerin birbirine olan volüm ilişkisi
- Frekans Aralığı – Yüksekliği kullanmak- Spektrumda boş alan kalmaması
- PANAROMA – Müzikal elementi sağ veya sol olarak yerleştirmek
- BOYUT : Efektler – Sanal bir akustik ortam yaratmak için olduğundan daha hacimli duyurmak için-ilginçlik katmak daha uzakta duyurmak için Reverb kullanılabilir.
- DİNAMİK: Herhangi bir enstrüman için belli yerlerde değişiklik yapılması (Reverb)
- İLGİ: Dinleyicinin ilgisini çekmek
Bunu önlemek için aranjeyi değiştirin ya da parçayı yeniden kaydedin
RİTM: Kuruluşa kontra çalan her enstrüman ritmik elementtir.
FILLS: Boşlukları dolduran çalgılar.
Mixe genellikle bass ve davul ile başlanabilir ancak solistle de başlanır önemli olan vokalin hep ön planda olmasıdır.
- SubBass: 16Hz.-60Hz. : Duyulmaktan çok hissedilir. Bu aralığın fazla açılması uğultuya neden olur
- Bass: (60Hz-250Hz) Ritm partisinin frekanslarını içerir
- LowMid (250Hz-2000Hz) Orta sol kısım. Çalgının ilk doğuşkanlarının bulunduğu alan. Uzun süre dinlemesi kulak rahatsızlığına neden olur. 500-1000Hz Kornamsı – 1000-2000Hz Teneke
- High Mid : (2000Hz-4000Hz) Çok açıldığında bazı harflerin algılanmamasına neden olur. Enstrümanlar üzerinde 3000Hz düşürülüp vokalde açılırsa çalgı ve vokalin karışmasını engeller
- Presence (4000Hz-6000Hz) Enstrümanların parlak olmasını sağlar. Fazla açılması yakın duyulmasını sağlar 5000Hz sesin daha uzakta ve şeffaf duyulmasını sağlar
- Brilliance (6000Hz-16Khz) Seslerin parlaklık bölgesi. Çok açılması tizlerde patlamalara neden olur..
GATE VE EXPENDER NEDİR ? NE İŞE YARAR? 0 yorum
belirlediğin eşik değerini geçtiğinde belirlediğin orana göre gain ekler. Örneğin verilen oran (ratio ) 0,5:1 ise, belirlenen eşiği (thresold) geçen her 0,5db, 1db olarak duyulur. Örnek olarak 6db geçmiş ise 12db’e yükselir. Compressor’un tam tersi gibi.
Compressor audio sinyalin dynamic range`ini azaltırken, expander dynamis range`i genişletir. Yani belirledigimiz treshold`dan düşük olan bölgeleri daha da kısar, böylece audio sinyalimizdeki en yüksek ve en alçak bölgeler arasındaki fark artmış olur. Expander-Gate ‘ in Compressor`den farkını şöyle de anlatabiliriz: Compressor sinyal treshold`un üzerine çıktığında calışırken, expander/gate ise sinyal belirlenen treshold`un altına indiğinde devreye girer. Yani bir anlamda expander/gate`in ne zaman çalışmayacağını belirlemek önemlidir. Bu şekilde düşününce attack/release kavramlari daha iyi anlasilabilir belki: attack çalışma durumundan çalışmama durumuna geçme süresi iken, release çalışmama durumundan çalışma durumuna geçme zamanıdır
FEEDBACK 0 yorum
Feedback: Turkce pek manidar bir karsiligi olmasa da (unutmadan burada anlatmakta oldugum PA sistemlerde ki feedback) 'geri besleme' demektir. Fakat bu isle profesyonel olarak ugrasanlar arsinda 'otmek' diye bahsedilir.
Simdi ses sistemi nasil oter ona bakalim; Sizin de bildiginiz gibi, basit bir canli ses sitemi; mikrofon, preamplifier (ya da mixer), amplifier, hoparlor seklinde bir baglanti sekliyle kurulur. Tabii ki mikrofonumuzu dinamik tip mikrofon olarak secmeliyizdir ki biraz sonra tam olarak aciklayacagim feedback'e bastan zemin hazirlamayalim.
Ses sistemini calistirdigimizda preampliferdan ( ya da mixerden) gain'i (kazanci) Orta degerlere kadar acariz (daha dogrusu konusmacinin sesini clip degerlerine vardirmayacak kadar acariz) ortamin ihtiyaci kadar sesi de master volume kontrolden ayarlayarak veririz. Normal kosullarda konusmaci (ya da sarkici) da belli bir bilgi duzeyindeyse sistemi otturmeden program guzel bir sekilde devam eder. Buraya kadar hersey guzel.
Eger ki sistem de konusan ( ya da sarki soyleyen) bilgisizse ve/vaya ucuz bir mikrofon kullaniyorsak ve/veya ucuz bir hoparlor kullaniyorsak ve/veya kapali bir mekanda isek ve/veya acik havada iken ruzgar cikmissa ve/veya hoparlorler mikrofonu direkt olarak goruyorsa ve/veya sistemde compressor gibi yardimci bir cihaz kullanmiyorsak vede konusmaci (sarkici) sesini aniden yukseltecek olursa ses otebilir (feedback olusabilir). Bahsettiklerimden biri veya birkaci bazende hepsine yakini bir anda karsiniza cikabilir (DEHSET ANI). Siz de birden bire ne olduda guzelim 120 dB ses firlatan sistemim bulbul gibi otmeye basladi der. kalp spazmi ile beraber derin endiselere dalarsiniz.
Aslinda olan cok basit bir akustik (istenmeyen) olusumdur. Mikrofona gelen frekanslar arasinda bir frekans ozellikle digerlerinden daha yuksektir (genel de bu 'mid' dedigimiz bandda -1kHz. ile 4.5 kHz. arasinda- gerceklesir) mikrofonla olusan bu 'peak' frekans preamplifier ve amplifier ile katlanarak hoparlore verilir. Hoparlorden cikan ses tekrar mikrofona girer. Bu sefer bahsettigimiz frekans daha da kuvvetlenerek sistemde islenir ve hoparlorden gonderilir. Bu bahsettigim dongu milisaniyeler icinde korkunc degerlere ulasir. Nihayetinde sistemin ulasabilecegi en ust kuvvetlere bir an da cikar. Bu sirada siz kulak parcalayan (daha dogrusu genelde hoparlor parcalayan) bir dehset sesine maruz kalirsiniz. Dedigim gibi genelde 'mid' bandda gerceklestiginden bir islik sesini andiran bir ciglik olusur. Sistemi kullanan kisi bilgili ise sesi el cabuklugu ile kisarak sisteme bir zarar gelmesini onlemeye calisir. Bununla beraber, bu yapilabilecek en ilkel feedback onleme yontemidir. Bunun cok daha teknik yontemleri vardir. Merak eden olursa detayli olarak aciklayabilirim.
Bir dip not olarak da sunu belirtmeden gecmiyeyim. Sistem sadece tonmaister tarafindan yonlendirilmez. Ayni zamanda konusmaci (sarkici) da sistemi kontrol edebilir. tabii bu da tecrube ve bilgi gerektirir. Eger konusmaci (sarkici) bilgili bir kisi ise feedback aninda elindeki mikrofonun basini sahne zeminine cevirecek olursa, feedback aninda kesilir. Fakat siz gelin de boyle bilgili bir konusmaci (sarkiciyi) gunumuzde bulun.
EFFECT İLE İLGİLİ TERİMLER 0 yorum
REVERB PROCCESSOR bir effect processor dür.yolladığın sese reverb vermek için kullanılır.
reverb de birçeşit yankı gibi anlatılabilir.mesela fayans kaplı bir tuvalette el çırp veya kesik kesik aaa şeklinde bağır, ses bir anda susmaz,arkadan reverb de duyarsın.kullandığın sese reverb processor aracılığıyla değişik ambians effectleri veya daha doğal duyulmasını sağlayan hafif bir reverb ayarlayabilirsin.
genelde birçok effecti aynı anda yapan cihazlarda bulunur,daha doğrusu öylesini almak daha karlıdır.plug-in olarak da genelde en çok cpu yiyen effectlerden biridir.
kullanmak için effect cihazını mixere veya ses kaynağına bağlaman gerekir.mixere bağlarsan daha iyi ve kullanışlı olur çünkü aynı effecti aynı anda birçok kanalda da kullanabilirsin.
bağlantı:
mixer effect send -------> reverb input
mixer effect return <----------- reverb output
SSESİN ÖZELLİKLERİ 0 yorum
Sesin özellikleri 3 temele dayanır;
Sesin Yüksekliği (Pes sesler & Tiz Sesler);
Sesin tiz veya pes oluşunu belirlemek için sesin frekansları kullanılır.Bunun hesaplanması için sesin saniyedeki frekansı bulunur.Frekanslar yükseldikçe ses incelir alçaldıkça ses kalınlaşır.Kadın seslerinin frekansı erkek seslerine göre daha yüksektir.Bu durumda kadın sesinin daha ince olduğu ortaya çıkmaktadır.
İnsan kulağının işitebildiği sesler 20 ile 20.000 frekans arasındaki seslerdir.Müzik için ise kullanılan ses frekans aralıkları 27,5 ile 4186 frekans aralığıdır.
Sesin Gürlüğü (Desibel Oranı)
Sesin gürlüğü titreşim genişliğine bağlıdır,titreşim genişliğine göre,suya düşen bir damla nasıl dar bir desibel yaratıyorsa,makinalı tüfek sesi o oranda geniş bir desibel yaratır.
Bazı sesler o kadar yüksektir ki bunlar kulakları incitebilir.Ses dalgalarının genliği arttıkça,sesin yüksekliği artar.Ses şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür.Örnek olarak kulakta bir rahatsızlık yapan sesin şiddeti 120 dB 'dir.
Hemen hemen duyulamayacak bir sesin şiddeti ise 0 dB 'dir.Frekansı 30 Hz 'den az ve 15.000 Hz'den fazla olan seslerin duyulması sesin şiddeti ve yüksekliğine bağlıdır.
Sesin Niteliği (Sesin Rengi):
Çocukluğunuzda annanenizin evinde kaldığınızı hayal edin ve bahçedeki kümeste 4 çeşit horoz olduğunu.Bu horozlardan biri çok değişik ötüyor olmalı ki siz o her öttüğünde o horozun öttüğünü anlayabiliyorsunuz.İşte bu olay o horozun sesinin niteliğine bağlıdır.
Sesin niteliği neden var olan bir şeydir? Çünkü her ana sesin ardından bıraktığı doğuşkan sesleri vardır,bu doğuşkanlar ana sesin karakterini belirlerler.Bu doğuşkan seslere armonikler denir.
Bu doğuşkan sesler ana sesle uyum içerisindedirler,bu güzellik sesin rengini belirler.Örneğin, bir çocuk sesinin tınısı genelde bir yetişkinin sesinin tınısından daha büyüktür. Müzik ölçeğinde herbir nota farklı bir tınıya sahiptir. Sesin tınısı da yine frekansa bağlı bir özelliktir. Yüksek tınılı seslerin frekansı da büyüktür.Örneğin,bir piyano ile keman aynı notayı çaldıklarında kulağımızda uyandırdıkları duygular farklıdır.Bunu keman ile piyanonun verdiği seslerin tınıları farklıdır şeklinde ifade ederiz.Sesin tınısı,ses kaynağının yapısını belirleyen bir özelliktir.
Doğada birden çok ses beraber bir uyum içerisindedir,bir bahar sabahı bahçenizde kıpırdıyan dallarla ispinoz kuşunun ötüşü,içinizde güzel duygular uyandırır,buda sesin birleşip insan piskolojisine uyguladığı etkileri apaçık göstermektedir.Doğanın sesleri aynı bir orkestra etkisi uyandırmaktadır.
İnsan Sesi 0 yorum
İnsan sesi Tanrı’nın müzik sanatına ve bizlere sunduğu en muhteşem hediyelerden biridir. Eski zamanlarda sadece ayinlerde ve bu gibi dinsel temalarda kullanılan insan sesi daha sonraki aşamalarda, özellikle Rönesans sonrasında din dışı konularda da kullanılmaya başlanmıştır. Operanın doğması ile birlikte solo ses ve şarkıcılık büyük bir ustalığa ulaşmıştır. Ses ve söze ilave olarak melodinin katmış olduğu nicelik, şan sanatını etkileyici bir sanata dönüştürmüştür. Sesin gürlüğü, niteliği ve yüksekliği gırtlağın iç yapısına bağlıdır, bu çeşitlilikler neticesinde bir çok sanatçı, bu yetenekleri sayesinde sanatta kendilerine özel bir yer bulmuşlardır. Ses tiplerine ve özelliklerine göre müzik türleri geliştirilmiş, farklı şekilde okuma tarzları meydana gelmiştir. İnsan sesleri incelik ve kalınlık kavramına göre sınıflandırılır, buna göre ses öncelikle kadın ve erkek sesleri olmak üzere ikiye ayrılır. Buna göre en ince sesten başlayarak kalına doğru sıralarsak:
• Soprano
• Mezzo-Soprano
• Alto
• Tenor
• Bariton
• Bas
Soprano en ince kadın sesi, mezzo-soprano orta incelikte kadın sesi, alto kalın kadın sesi; tenor ince erkek sesi, bariton kalın erkek sesi, bas en kalın erkek sesi olarak yorumlanır. Bunlara ilave olarak Bas-Bariton denen bir ses aralığı vardır, bu aralıkta bariton ve bas arasındadır.
Resimde insan sesi aralıklarını piyano klavyesindeki düştüğü pozisyonlar gösterilmektedir.
SES 0 yorum
SES SİNYALİ NEDİR?
Ses Sinyali (Audio), yine en basit tanımlamasıyla, sesin “elektriksel formu”dur. İnsan kulağı tarafından algılanamaz. Ses sinyali, sesin kaydedebilmesi, uzak mesafelere iletebilmesi ve saklanıp yeniden üretebilmesi için bir “çevirimden geçmiş” halidir. Analog ve Dijital olmak üzere iki çeşittir. Analog ses sinyali, sesin birebir kopyalanmış (tespit edilmiş) biçimidir. Dijital ses sinyali ise ‘analog ses sinyalinin’ birim zamanda belli örnekler alınması ve örneklerin sadece 1 ve 0’lardan oluşan bir koda dönüştürülmesiyle elde edilmiş sayısal biçimidir.
Kulağımız ne analog ne de digital ‘ses sinyalini’ duyamaz. Sesi duyar. Doğada iken bu konuda bir problem yok. Ancak sesi kaydetmek, iletmek ve saklayıp yeniden üretmek istediğimizde onu “ses sinyaline” çevirmek ve duymak istediğimizde yeniden “sese” dönüştürmek zorundayız.
Bir odadasınız ve sağ tarafınızda bir kapı kapanıyor. Bu ses bilgisini beyninize önce sağ kulağınız aktarır, bir saniyeden daha kısa süre sonra ise sol kulak bilgi yollar. Kulaklarımız arasındaki mesafeye bağlı olan bu zaman farkı son derece azdır ancak bu gecikme sayesinde beyin, sesin sağdan geldiğini algılar. Eğer iki ardışık ses, kulaklara 1-30 milisaniye arasındaki bir zaman farkı ile ulaşırsa ikinci ses algılanamaz. Yukarıdaki örneğimizde beyin çok çok kısa bir süre (saniyenin binde biri gibi) için sol kulağı “kapatacak” ve böylece sesin konumlandırmasını yapacaktır.
Ses Seviyesi Farkı
Sesler kulaklarımıza kaynaklarından çıktıkları güçle (ses seviyesi ile) ulaşamaz. Yolları üzerindeki engeller zayıflamalarına sebep olur. Ayrıca kulak kepçesinin ve başın şekli; saçların, giysilerin ses dalgalarını yumuşatma/zayıflatma etkisi gibi faktörler de sesin yönünü belirlemekte etkili olur. Yine kapı örneğimize dönersek sağ kulak sol kulağa göre kapının kapanma sesini daha doğrudan algılayacaktır. Yani bu örnekte, sesi sağ kulağımızla daha yüksek duyarız.
Doğada seslerin yönünü, çıkış kaynaklarının konumunu ve kaynağın bulunduğu ortamı bu iki parametre ve akustiğin prensipleri sayesinde algılarız. Bir başka deyişle, sesin kaynaktan çıktıktan sonra nereden, ne kadar yansıdığı ve soğurulduğu (yansımadığı, emildiği) onun yönünü ve şiddetini anlamamıza yardım eder. Örneğin bir konser salonunda müzik bize Ses sadece doğrudan sahneden değil konser salonun duvarlarından ve tavanından yansıyan sesler şeklinde de ulaşır. Müziğin tadına varmamızı sağlayan da konser salonunun bu “gerçek” akustik ortamı içindeki ses dağılımıdır.
Hi-End sistemler bu gerçekliği mümkün olduğunca özgün haline yakın biçimde yeniden üretmeye çalışır. Burada asıl amaç kaydı mümkün olduğunca gerçeğe yakın yapmak ve yeniden üretmektir. 1990’ların başında sinema salonlarında devreye giren, bir süre sonra da evlerde kişiye özel hale gelen çevreleyen ses fikri de aynı mantıktan yola çıkar ancak bu mantığı dijital teknolojinin olanakları ile birleştirir.Stereo bir sistemde her hoparlörden çıkan ses iç kulağımıza ulaştığında beraberinde oda akustiğinden ve başımızla kulak kepçelerimizin fiziksel özelliğinden doğan bir dizi ardışık ses dalgaları da getirir. Bu dalgalar bir anlamda sesi “boyutlandırır”. Biraz daha açarsak, beyin bu ardışık dalgalar sayesinde sesleri konumlandırır ve bir konser düzeninde olduğu gibi, müzisyenlerin bir sıra halinde önünüzde çaldığı bir ses alanı yaratır.
En basit haliyle çok kanallı ses sistemlerinin dayandığı temel mantık ise, stereo sistemlerde olduğu gibi sadece ana sesleri bir sıra halinde önümüzde oluşturmak değil, bize orada olma hissini veren ortam seslerini de “etrafımızda” yeniden üretmektir. Bu da aynı anda farklı kaynaklardan farklı seslerin verilmesi ile mümkün olur. Filmlerde oyuncuların diyaloglarının merkezdeki hoparlörden, ses efektlerinin de uydu (arka ya da yan) hoparlörden verilmesi gibi.
Konser salonu örneğinde olduğu gibi bir stereo ses ya da ev sinema sisteminden gelen sesleri dinlerken kulaklarımız hem her hoparlörden çıkan doğrusal sesleri, hem de onların oda yüzeylerinden ya da eşyalardan yansımalarını algılar.
Doğrusal ve yansıyan seslerin kombinasyonu, hoparlörün ve sizin konumunuza bağlı olarak, sistemdeki her bir hoparlör için “kendine has” tır. Şöyle de diyebiliriz, sistemdeki her bir hoparlörün bir ses imzası vardır. Beynimiz bu farklı imzaları bir araya getirerek, odanın boyutları, akustik özellikleri, hoparlörlerin pozisyonu ve orijinal sesin yansımaları ile ilgili “üç boyutlu bir ses haritası” çıkarır. Bize “orada olma hissini” veren işte bu formüldür.
DESİBEL NEDİR ?
Sesin siddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. "0" desibel insan kulaginin isitebilecegi en düsük ses olarak kabul edilir. "180" dB ise roketin firlatilis aninda çikardigi ses olarak ölçülür. Desibeller logaritmik olarak artar ve azalir. Bu su anlama gelir. 20 dB, 10 dB'den 10 kat daha siddetlidir. 30 dB, 10 desibelden 100 kat daha siddetlidir.
SES SEVIYESI (dB) BILINEN SESLER
1. 0 dB Insan kulaginin duyabilecegi en düsük ses
2. 30 dB Fisilti, sessiz konusma
3. 50 dB Yagmur düsüsü, sessiz ofis, Buzdolabi, Havalandirma
4. 60 dB Bulasik makinesi, Dikis makinesi, normal bir konusma.
5. 70 dB Yogun trafik, elektrikli süpürge, saç kurutma makinesi
6. 80 dB Çalar saat, Metro ;fabrika gürültüsü
7. 90 dB Tiras makinesi, Kamyon trafigi, Çim biçme makinesi
8. 100 dB Kar araci, çöp kamyonu, müzik seti
9. 110 dB Rock konseri,elektrikli Testere
10. 120 dB Uçagin havalanisi, gece klüpü
11. 130 dB Delici çekiç
12. 140 dB Av tüfegi, Hava hücum uyari sistemi
13. 180 dB Roket firlaticisi
RANGE Sesin frekansinin duz bir cizgi olarak cikmasini saglar..
YAMAHA DIGITAL MIXING CONSOLE M7CL 0 yorum
YAMAHA M7/CL-48 Digital Mixer ( 48 Kanal , 16 Aux )
--------------------------------------------------------------------------------
- Yamaha Centralogic interface with touch-screen allows total control from an easily accessible central area.
- The M7CL-48 provides a total of 56 inputs – 48 mono mic/line inputs and 4 stereo line inputs. The M7CL-32 has a total of 40 inputs
- 32 mono mic/line inputs and 4 stereo line inputs.
- 27 buses in the form of 16 mix buses, an LCR bus, and eight matrixes that can be used with inputs as well as buses.
- Straightforward connection via analog input connectors for every input channel.
- 16 analog “omni” outputs as well as a 2TR digital output.
- Three Mini-YGDAI I/O card slots can accommodate up to 16 channels of digital or analog I/O each, for up to an addition 48 I/O channels.
- Eight DCA groups and eight mute groups.
- Virtual 8-unit rack for effects and graphic EQ.
- Advanced access management functions provide multi-level control over user access.
- Recallable right down to head amp gain, plus safe and focus functions.
- M7CL Editor software application supplied.
- Internal processing 32bit (Accumulator=58bit)
- Number of scene memories 300
- Sampling frequency rate Internal: 44.1kHz,48kHz
- External: 44.1kHz (-10%) to 48kHz (+6%)
- Signal Delay Less than 2.5ms (INPUT to OMNI OUT @48kHz)
- Total harmonic distortion *1 Less than 0.05% 20Hz to 20kHz @+4dBu into 600?
- CH INPUT to OMNI OUT
- Input Gain=Min.
- Frequency response 20Hz - 20kHz, 0, +0.5,-1.5dB @+4dBu into 600?
CH INPUT to OMNI OUT - Dynamic range 110dB, DA Converter (OMNI OUT)
- (maximum level to noise level) 108dB, AD+DA (OMNI OUT)
- Hum & noise level *2 -128dB, Equivalent input noise (20-20kHz, Rs=150?, Input Gain=Max)
-84dB, Residual noise - Crosstalk??(@1kHz) -80dB Adjacent input channels
- (INPUT1-48, ST IN 1-4 [L, R], (GAIN:min) to OMNI OUT 1-16)
- Power requirements 110V-240V, 50/60Hz
- Power consumption M7CL-48: 300W, M7CL-32: 250W
- Dimensions (W x H x D) M7CL-48: 1274 x 286 x 701mm (50.2" x 11.2" x 27.5")
- M7CL-32: 1060 x 286 x 701mm (41.7" x 11.2" x 27.5")
- Weight M7CL-48: 50kg (110lbs)
- M7CL-32: 42kg (92lbs)
RCF TT33-A LINE ARRAY HOPARLOR SISTEMI 0 yorum
RCF TTL33A Line Array Hoparlör Sistemi
RCF TT+ serisi ister canlı performans seslendirmesi, ister büyük konser uygulamaları olsun , yada kalıcı tiyatro ve çok amaçlı salon uygulamaları olsun kullanılabilecek yapıdadır. RCF TT+ serisi mükemmel ses performansı ile bir RCF standardı olan anlaşılabilir , kristal netliğinde sesi dinleyenlerin, beklentilerini en üst düzeyde karşılayacak kalitede sunmaktadır.
Uzun tecrübeler sonucu , hoparlörler için en iyi performans ve kalitenin her kabinin kendine özgü işlemci ve amplifikatör ile alınabildiği profesyoneller tarafından kabul edilen bir yaklaşımdır. RCF TT+ serisi bu yaklaşımın sonucu üretilmiş, içerisinde yerleşik amplifikatör ve işlemcisi olan modern kontrol teknolojisinin uygulandığı bir hoparlör serisidir.
Frequency Response 60-20 kHz
SPL peak 134 dB
Sensitivity (1W/1m) -
Coverage angle 100° orizz. - 15° vert. max, depending on config.
Compression Driver 3x1" neo, 37 mm voice coil
Midrange 8" neo, 64 mm voice coil
Woofer 2x8" neo 64 mm voice coil
Power Handling -
INPUT SECTION
Input signal- Impedance bal/unbal
Input connector xlr
Output signal connector xlr
Input sensitivity -2dBu/+4dBu
Mic. input sensitivity -
TT+ PROCESSOR
Crossover frequencies 400 Hz, 1800 Hz
Protections thermal, hf
Sensivity control yes
Limiter rms,fast limiter
Phase switch
High pass yes,100 hz
AMPLIFIER
Nominal power switching 750 watt
High frequencies D/250 watt
Mid frequencies D/500 watt
Low frequencies D/500 watt
KATALOG 0 yorum
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
EKİPMAN 0 yorum
Pro Audio
SPEAKER CABINETS - MAINS
RCF TT 33 LİNE ARRAY
EAW JF 80
EAW LA 400
EAW UB-12
JBL MPRO SERIES 2X15X1İNÇ
JBL SF SERIES 2X15X1İNÇ
SPEAKER CABINETS - MONITORS


ALLEN & HEATH ML 4000 40 CHANNEL
SOUNDCRAFT TWO SERIES 40 +8 CHANNEL
SOUNDCRAFT SERIES LIVE 32 +4 CHANNEL
YAMAHA GL 32 + 10 CHANNEL
ALLEN & HEATH GL2200 32 CHANNEL
SOUNDCRAFT POWER STATION 600
CREST AUDIO CA SERIES
QSC PLX SERIES
EQUALIZERS
EFFECTS PROCESSORS

BSS OMNIDRIVE 388
EAW MX-8750
EAW MX-8001
EAW MX-200I BSS FDS-360
WIRELESS EQUIPMENT
SHURE U4D WIRELESS SYSTEM W/ BETA 87 / U1
SAMSON SERIES ONE W/ SM58
AKG AUDIX AUDIO TECHNICA
PLAYBACK
DENON DN-M2000 MINI DISC PLAYER / RECORDER
DENON DN-610 CASSETTE / CD UNIT
DENON DN-620 CASSETTE / CD UNIT
NUMARK DUAL CD PLAYER
DJ MIXERS
PIONEER DJM 500 DJ MIXER
WORK MP44 DJ MIXER
ALBİNA 0 yorum
1990'dan beri sizlere, Hizmetin en kalitelisini, en Ekonomiğini, en güçlü Ses,Işık ve Organizasyon hizmetlerini sunmaktayız.
Türkiye’de sizlere Dünya Teknolojisinin en son, en ileri cihazlarını ve tüm teknolojik gelişmelerini takip ederek Mitingler, Konserler, Açılışlar, Resmi Törenler, Milli Bayramlar, Defileler, Paneller, Konferanslar, Şenlikler ve Festivaller de hizmet ettik ve hizmet etmeye devam edeceğiz.
Güven ve Dürüstlük ALBİNA’nın ana ilkesidir. Dilediğiniz konuda fikir almak için bize bir telefon etmeniz yeterlidir.
Değerli Çalışmalarınıza, Özgün Hizmetlerimizle katkıda bulunmaktan büyük onur duyarız.